بَاب مَنْ
يُسْتَحَبُّ
أَنْ يَلِيَ
الْإِمَامَ
فِي الصَّفِّ
وَكَرَاهِيَةِ
التَّأَخُّرِ
95. İmamın Arkasına
Durması Müstehab Olan Kimseler Ve Bundan Kaçınmanın Keraheti
حَدَّثَنَا
ابْنُ
كَثِيرٍ أَخْبَرَنَا
سُفْيَانُ
عَنْ
الْأَعْمَشِ
عَنْ عُمَارَةَ
بْنِ
عُمَيْرٍ
عَنْ أَبِي
مَعْمَرٍ
عَنْ أَبِي
مَسْعُودٍ
قَالَ قَالَ
رَسُولُ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
لِيَلِنِي
مِنْكُمْ
أُولُو
الْأَحْلَامِ
وَالنُّهَى
ثُمَّ
الَّذِينَ
يَلُونَهُمْ
ثُمَّ الَّذِينَ
يَلُونَهُمْ
Ebu Mes'ud el-Ensarî
(r.a.) demiştir ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
"Benim arkama akıllı ve faziletli olanlarınız, sonra (bu vasıflarda)
onlardan sonra gelenler, sonra da onlardan sonra gelenler dursun."
Diğer tahric: Müslim,
salat; Nesaî, ımame; Tırmızî, mevakıt; İbn Mace, ikame, Darımî, salat, Ahmed b.
Hanbel, I, 457, IV, 122.
AÇIKLAMA: Metinde geçen الْأَحْلَامِ (el-ahlam) kelimesini
hilim manasına alırsak, hadisten; cemaatin en faziletli ve aklı başında olanlarının
derece derece imama en yakın durmaları icab ettiği safların buna göre tertib
edilmesi gerektiği anlaşılır. Zira cemaatin içerisinde en faziletli olanlar en
ziyade ikrama layıktırlar. Bir de bazan imam namazda iken burnu kanamak gibi
bir mazeret sebebiyle namazdan çıkmak ve cemaatten birini mihraba geçirmek
mecburiyetinde kalabilir. Bazan da ayet-i hatırla-yamayarak tıkanabilir. Bu
gibi hallerde fazilet sahiblerinin imama yakın bulunmaları ve mihraba geçmek,
imam tıkandığı vakit ayeti kendisine hatırlatmak hususlarında imama yardımcı
olmaları gerekir. Hz. Ömer ön saflarda bir çocuk görürse, saftan çıkarırmış.
Bunu Zirr b. Hubeyş ile Ebu Vail de yaparlarmış. İlim ve fazilet sahiblerinin
ön safa geçirilmesi yalnız namaza mahsus değildir.
Onların
ilim, müşavere, hüküm, fetva ve saire meclislerinde de ön safta
bulundurulmaları sünnettir.[bk. Davudoğlu, A., Sahih-i Müslim Terceme ve Şerhi, III,
194]
Ancak bu tertibe riayet etmek erkeklerle kadın safları için farz ise de erkek
ve çocuk safları için farz değildir.[bk. Bezlu'l-Mechud, IV, 342]
Hadis-i
şerifte geçen (el-ahlam) kelimesini hulum'un çoğulu olarak alırsak -ki, Beyhakî
bu görüştedir-hadise şöyle mana verilir:
"Birinci
safta akil baliğ olanlar, ikinci safta murahıklar, ondan sonra çocuklar, daha
sonra da hunsalar ve kadınlar dururlar"
Sarihler
bu manayı verirken birinci saffın sevap derecesini göz önüne alarak orada
herkesin namaz kılmaya layık olduğu, önce gelenin yerini bir başkasına terke
mecbur olmadığı, imamın arkasında duranın haricinde herkesin ön safta namaz
kılmak hakkına haiz olduğunu belirterek akil, baliğ olan herkesin ön safta
namaz kılabileceklerini belirtirler. Ön, safın alim ve fazılların yeri olması,
bütün müslümanların aynı duruma gelmeleri için bir teşvik, bu mertebeye gelemeyenlerin
de imamın arkasına yığılmamaları için bir ikazdır.